22 YILLIK UYARIM ..
İŞTE SONA GİDEN YOL..
( Bu yazımı 03 Eylül 2022 tarihinde yazdım 05 Eylük 2022 de yayınlamıştım. Ancak uzun olduğu ve uzun yazılar okunmadığı için bölüm bölüm burada yayınlıyorum)
2000 yılından
bugüne kadar gerek o tarihlerdeki sanal dünyada kullanılan ne varsa yaptığım ve
açtığım sayfalarımda yazdıklarımla, daha sonra Facebook ve son zamanlarda da
Twitter ve instagram da dahil olmak üzere tüm sayfalarımdaki yazılarımla 22
yıldır sizleri uyarıyorum.
Tam 22 yıldır
içsel sesimle aldığım tüm mesajları vererek bugünleri anlattım. Bu dünyada ve
özellikle ülkemizde beklenen ve olabilecek ne varsa uyarmaya çalıştım. Birçok
kişi benimle münakaşa etti, beni hayalcilikle suçladı. Hatta bazıları ile
adliyelik olduk, davalık olduk ve işte gördüğünüz gibi bu güne geldik.
Tüm bu
uyarılarıma, yazdığım yazılara ve çektiğim videolara şahit olan onlarca
arkadaşım bu grupta yer almaktadır.
Özellikle
dünyayı nasıl karanlık bir çağa götürmeye çalıştıklarını, Ortaçağ zihniyetini
ülkemize getirip dayatmaya çalışacaklarını, dünyanın negatif bir enerjinin
etkisi altında olduğunu, Türklere zulümlük derecesine varan bir baskının
arttığını, Orta Asya'da bulunan tüm Türk Devletlerini asimile ettiklerini, ama
Anadolu'da yaşayan bir avuç Türk'ü bir türlü modern dünyanın kullandığı insan
sınıfına getiremediklerini ve bunun için de ellerinden gelen her şeyi yapıp
eninde sonunda Türk'ün en zayıf yanı olan inanç zaafından ve yumuşak karnından
girerek Arap kültürünü 1071'den beri hızla yaymaya çalıştıklarını, 1940'tan bu
yana aramıza soktukları kriptolarla aramıza soktukları aparatlarla, aramıza
soktukları kandırdıkları insanlarla ve özellikle aramıza soktukları dini alet
edenlerle bu ülkeye ve ülke insanlarına yapmak istediklerini, ayrıca bu ülkeye
1940'tan bu yana sokulan modern bir üfürükçülük ile insanların beynini adeta
yıkamaya çalıştıklarını anlatmaya çalıştım.
Ve ben hala
uyarıyorum!.. Birleşmenin ve öze dönmenin gerekliliğini, dünyanın geleceğini,
çağrıma kurak verilmesini, Gök Tanrı/Kök Tengri inancının gerçeklerini,
doğrusunu doğru ne varsa elimden geldiğince içsel bilgilerimle ortaya koymaya
çalışıyorum. Ancak herkes sağır sultanları oynamayı tercih ediyor.
Durum şu anda
öyle vahim bir hale gelmiştir ki hala " deve kuşu gibi kafasını toprağa
gömmüş " ama poposu havada durmuş insanların " bana dokunmayan
yılan bin yaşasın " diye sessiz sedasız bekledikleri son, cellâdına âşık
olmuş gibi bir durumun yaşandığı bu ortamda artık kelimelerin tükenmeye
başladığını hissediyorum.
Hayatım boyunca
hiçbir partinin boyunduruğu veya inancı altına girmedim, hiçbir şekilde
partilerin varlığının faydasına inanmıyorum. Ben bu ülkenin demokrasiyi
sindirdiğine inanmıyorum. Ben bu gün ülkenin Cumhuriyeti anladığına da
inanmıyorum. Maalesef bu inancım da her geçen gün katılaşmakta. Oysaki
Demokratik Laik bir Cumhuriyet düzeni içerisinde yaşamanın ne kadar özgürlük
sağladığını, gidip el kapısı dediğimiz yabancı ülkelerde çalışıp orada ezilen,
orada sistemin çarkları arasında ezilip üç kuruş paraya mahkum olan insanların
çok net anlayabildiğini görüyorum.
Ne yazık ki
burada da farklı bir şey görüyorum;
Yurt dışına gitmiş Türk işçilerinin oradaki sistemi sanki çok iyi yaşıyorlar. Ve
çok iyi olanaklara sahiplermiş gibi ,sırf orada ezildiklerini memleketlerine, ülkelerine
gelip şehirlerinde, yaşadıkları kasaba ve köylerde anlatmayıp hava yapmak
amacıyla oradaki 6-7 yaşındaki artık ucuz denilen arabaları alıp hava atmaları
ve oradaki sistemi saklamaları, ezildiklerini saklamaları gerçeğini de artık
yüksek sesle konuşmaları gerektiğini, Tanrı adına onlara seslenerek rica
ediyorum.
Bırakın artık
bırakın, özellikle Amerika hayranı olan insanlar, Amerika'da sağlık sisteminin
altında ezilirsiniz. Paranız yoksa hasta olsanız Doktora gidemezsiniz ilaç alamazsınız,
devletin hiçbir sağlık güvencesi yoktur. Kendi sigortanızı yaptıracaksınız,
çalışırsanız kendi sigortanız size hangi şartlara göre sigorta yaptırırsanız o
kadar bakar ve sizin hastalandıkça sigorta miktarı ödemeleriniz artar. 90
yıllığına ev alırsınız, kira öder gibi ev parası ödediğinizi düşünürsünüz. Ama
bir gün bakarsınız ki eviniz falan yok; çünkü evi ödemeye ömrünüz yetmemiştir.
Amerika'da öyle güvence ile dağlarda, ovalarda, göllerde, denizlerde
gezemezsiniz. Ne idüğü belirsiz bir takım tehlikelerle her an karşı karşıya
gelirsiniz. Yurtdışın da birkaç gün yaşamadan Oraya gitmeden kurduğunuz
hayallerin gerçek olmadığını anlayamazsınız. Burada sadece hayali kuruyorsunuz.
Arkadaşlar,
Kandaşlarım, Dostlarım.. Memleketimin İnsanları, Canımı Feda Edebileceğim
Vatanımın Toprağımın Çocukları..
Özünüze dönmek
çok zor bir şey değil. Örf adet gelenek ve göreneklerimizi bir an önce içimize
sindirerek ve ailemizin içine getirerek bunu yapmalıyız. Biz siyaset ve
politikacıların kendi aralarındaki siyaset oyunundan artık çıkmalıyız. Biz
düşünme yetisi olmayan koyunlar değiliz.
Algı
operasyonları ile bizleri idare edenler, bizleri salak yerine koyanlar, önümüze
bir parça ekmek koyarak bunu da sadaka diye verenler bizi oyalarken,
birilerinin bizim ekmeğimizi parçalayıp hamutuyla götürmesi karşısına seyirci
kalmayalım.
Bu bizi
gerçekten bunaltmış. Biz artık bu rant elde edilme uğruna yaratılan tüm
oyunlardan sıkılmış durumdayız. Bunu anlatabilmek için sıkı sıkıya el
birliğiyle devletin bekasını korumak, devletin varlığını korumak, ülkenin
vatanın toprağını korumak amacıyla sıkı sıkı, omuz omuza birlik içerisinde
olmalıyız.
Sevgiyle
kalın, dünya sevgiyle kurtulur, Tanrı sevgi ile yaşatmıştır. Tanrı sevgiyle
bizi var etmiştir.
Sevgiyle
kalın, esen kalın.
Uluç Levent
ERTURHAN
05 Eylül
2022 ( 1. Bölüm )
Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk neler yaptıysa onları yok etmek Türk halkını ırkını karanlıklara atmak için hiç vazgeçmeden mesaideler Türk düşmanları....
YanıtlaSilBugün Birleşmiş Milletler'in "Ermenistan ve İran sınırımızdaki tüm mayınların temizlendiği" haberini duyurduğunu okudum. İran'da bulunan 2 milyon Afgan sığınmacıyı iki ay içerisinde sınır dışı edeceği bilgisi önceden paylaşılmıştı dünya kamuoyuna. Ne kadar güzel (!) bir tesadüf.
YanıtlaSilBaşka Türkiye yok!...
Tespitlerimiz doğrultusunda bütün Türkler mutlaka birleşmek zorundalar.
İnsanlar üzerindeki ölü toprağını bir türlü atamadılar... Cesaretlerini toplayıp yapılacakların başında Ulusalcı yapımızı var güçle korumak gelmektedir..
YanıtlaSilTürk milletinin tarihsel ve kültürel köklerinden uzaklaşarak, yabancı ve dayatılan ideolojilerin etkisi altına girmesinin yarattığı toplumsal, kültürel ve siyasi dönüşümleri ele alarak, bu süreçte yaşanan yozlaşma, ötekileştirme ve ahlaki çöküş hepimizi kaygılandırıyor.
YanıtlaSil"Türk'ün en zayıf yanı olan inanç zaafından yararlanarak, toplumsal yapının nasıl manipüle edildiğine dair önemli uyarılarla dolu bir yazı olmuş. Arap kültürünün yayılma çabaları ve kripto unsurların topluma nasıl sızdığı konusundaki derin kaygılarınızı paylaşıyoruz. Ayrıca, Batı dünyasına özellikle Amerika'ya hayranlık besleyenlerin gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini konusundaki firkirlerinize katılıyorum.
Topluma yönelik en büyük çağrınız, özüne ve köklerine dönme gerekliliği.
Modern dünya düzeninin içinde sıkışıp kalan bizlerin, "deve kuşu gibi kafasını kuma gömmüş" bir durumda olmaktan çıkıp, düşünsel ve ruhsal bir uyanış yaşamalıyız.
Özümüze ve köklerimize dönmeliyiz.
Türkler olarak Anadolu’ya, geçmişimize, geleceğimize, çocuklarımıza, tarihimize, kültürümüze sahip çıkmalı, bize verilen görevi layıkıyla yapmalıyız.