ATATÜRK'ÜN ÇOK DEĞER VERDİĞİ SEVGİLİ TÜRK GENÇLİĞİ;

 Atatürk’ü anarken, her zaman “Mareşal” ve “Gazi” sıfatlarıyla büyük bir saygı göstermeliyiz. Onun mirasını savunurken, özellikle Atatürk düşmanlarına, yobazlara ve dini kullanarak insanları aldatmaya çalışanlara karşı daima dikkatli olun. Atatürk’ün mirasını ve değerlerini güçlü bir şekilde savunmalısınız.

 Atatürk, attığı her adımda, her projesinde ve yaşamının her anında, Türk olduğunu ön planda tutmuştur.

 İşte bu nedenle, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gizli suikastlerle öldürülmesi sonrasında, yedi düvel ve içimizdeki hainler, kaybettikleri savaşı sinsi bir şekilde bu ülkede yeniden başlatmışlardır. Bu sinsi savaşın en büyük hedefi, Türk milletini, Türk ırkını, örf, adet, gelenek ve göreneklerinden koparmaktır. Türk töresinden uzaklaştırmak ve yerine başka kültürleri adapte ederek ülkeyi Araplaştırmak ya da farklı kültürel yozlaşmalar içerisine çekmek için modernizasyon adı altında bilinçli ve sistemli bir çaba sarf ediyorlar. Türk insanını Türklükten uzaklaştırmak için çalışıyorlar.

 Kesinlikle, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Ey Türk Gençliği" hitabesi, Atatürk düşmanlarının tüylerini diken diken etmiştir. Bu yüzden, 1940’tan bu yana Türk gençliğinin geleceğini karartmak ve gençlerin ellerinden her türlü imkânı almak için ellerinden geleni yapmışlardır. Ülkenin her köşesinde, özellikle Güney ve Güneydoğu Anadolu’da Atatürk'ün getirdiği düzenin, özellikle monarşi sistemini bozacağını görenler, Batı'daki toprak ağalarıyla birleşerek büyük toprak sahipliklerinin çıkacak toprak reformlarıyla sona ereceğini anladılar. Bu nedenle, bugüne dek Atatürk'ün var ettiği her şeye karşı birleşerek Türk'e ve Türk ırkına savaş açtılar.

 Atatürk'ün "Ne mutlu Türk'üm diyene" sözleri, bazı kesimleri rahatsız etmiş ve bu kişilerin geçmişlerini, aile kökenlerini, ülkedeki ticari yapılarını ve monarşik bağlantılarını incelediğinizde, söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu anlayacaksınız. Son dönemde gençler, bilinçli bir şekilde Türklükten ve Atatürk’ten uzaklaştırılıyor. Çünkü geçmişte Atatürk’e karşı çıkan içimizdeki hainler, Türk gençlerinin bilinçli hale gelmesiyle, tabanlarının yüzde 13’ü bile geçmeyecek kadar küçüleceğini biliyor. Hatta kandırdıkları kendi çocuklarının dahi bu farkındalığa varacaklarının farkındalar.

 Bu nedenle, her türlü algı operasyonunu devreye sokarak, subliminal mesajlar da dâhil olmak üzere ülkede pozitif enerji, hümanizm, insan hakları gibi kavramlar üzerinden Türk kimliğini "ırkçılık" olarak tanıtmaya çalışıyorlar. Atatürk’ün sadece belli bir dönemin lideri olduğunu, ancak o dönemin geçtiğini ve yeni liderlerin ortaya çıktığını, bu liderlerin peşinden gidilmesi gerektiğini öne süren propagandalar yapıyorlar.

 Ey Türk gençliği, size sesleniyorum: Bir milletin kurucu liderini yok sayan kişilerin, o milletin değerlerini anladığını ve o milletin bir parçası olduğunu hiç kimse bana inandıramaz; siz de inanmayın! Bu düşünce, sadece vatan hainlerinin, Atatürk düşmanlarının, Türk düşmanlarının ve Türk ırkının düşmanlarının bu ülkeye vermek istediği zararın bir sonucudur. Özellikle Arap hayranları, bu ülkede Türk kimliğini zayıflatmaya çalışan bir anlayışa hizmet ediyor.

 Gençler, İslamiyet Arabistan'da kabul edildikten sonra, Arapların Irak ve İran üzerindeki seferlerinde Türklere karşı olan düşmanlıklarını açıkça gösterdiklerini tarih bize kanıtlıyor. Araştırın; o zamanlarda 100.000 Türk'ü katlettiler, 150-200.000 insanımızı köleleştirip cariye yaptılar. Bu trajedileri unutamayız. Talas'ı, Buhara'yı, Semerkant'ı, o topraklarda yapılan katliamları asla unutamayız. Ancak daha sonra Araplar, İslamiyet’i bin yıllık süreçte Anadolu’ya taşırken, sanki Türkler bu topraklara 1071’de gelmiş gibi yeni bir tarih yazmaya çalıştılar.

 Ülke üzerinde oynanan oyunlar o kadar büyük ki, akla ve bilime sığmayan iddialarla insanların zihinlerini dolduruyorlar. Örneğin, "Türk-İslam sentezi" gibi bir kavram. Siz gençler, artık 21. yüzyılın uzay çağına adım atan bir nesilsiniz. Size kuşak isimleriyle hitap etmeyeceğim çünkü bu ayrımlar doğru değil. Siz, Modern Türk gençleri, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün umudu, ışığı, beklentisi ve güvencisi olarak ülkenizin değerlerine sahip çıkmalısınız.

 Türk-İslam sentezini derinlemesine inceleyin ve bunların ne felsefi, ne düşünsel, ne de inanç olarak bir arada var olabileceğini göreceksiniz. Bu, İngilizlerin içimize soktuğu bir düşüncedir; Türk milletine zarar vermek için kullanılan bir araçtır.

  Biz Türkler, binlerce yıllık tarihimizde tek bir Tanrı’ya inanmış, o yüce yaratıcıya ve onun yarattığı her şeye saygı duymuş bir milletiz. İnsanlara, hayvanlara, doğaya, canlı ya da cansız her şeye değer vermiş; onları korumayı görev bilmiş bir topluluğuz. Şimdi hayvanların öldürülmesi yasaları ve Anadolu’nun çiftçilerinin düştüğü zor durumlar aklımı almıyor. Topraklarımıza İsrail’den getirilen hibrit tohumlar ile yerli tohumlarımızın yok edilmesine yönelik zihniyetin, derhal durdurulması ve bu hatadan dönülmesi gerekmektedir.

 Dönüp 100 yıllık kazanımlarımıza bakın. Pamuk tarlalarımızın yok olmasına, buğday silolarımızın yabancı tohumlarla doldurulmasına ve kağıt fabrikalarımızın kapanmasına tanık oluyoruz. Dünyanın en kaliteli kumaşlarını üreten Türk kumaşları ve Sümerbank gibi stratejik tesisler ne hale geldi? SEKA yok oldu, kağıdımızı dışarıdan alır hale geldik. Madenlerimiz de yabancı şirketlere yok pahasına teslim edilip, sadece talan edilmiyor; topraklarımız zehirleniyor, ormanlarımız yok ediliyor.

  Ey Türk Gençliği, Atatürk’ün hitabesini okuyun ve kendinize gelin. Bu süreçlerin hiçbiri bilinçsiz değil. Sevgi, hoşgörü, merhamet ve vicdanla birleşerek, Türk milletinin omuz omuza gelmesi şart. Bu ülkenin huzur ve birliği için size ihtiyacımız var. Bu satırları okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

 **Ne Mutlu Türküm Diyene!**

 Uluç Levent ERTURHAN

10 Eylül 2024

Yorumlar

  1. Çok değerli bir analiz. Devletin ve milletin bekası için, her daim uyanık olmalı, aklın ve bilimin yolunda ilerlemeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka bütün vatansever Türkler en kısa zamanda bu analiz ışığında, ama'sız, fakat'sız, egosuz birleşmek zorundalar. Kaybedecek bir dakikamız tok.

      Sil
    2. Kesinlkle zamanımız kalmamıştır.

      Sil
  2. Değerli Büyüğüm, Kâm Bilgemiz; Uluç Levent Erturhan' a en derin saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Çarpıcı saptamalarınızın tamamına katılıyorum. Bütün Türk, Atatürk, Cumhuriyet aşıkları artık havanda su dövmeyi bırakıp bir olmalı, birlik olmalı. Her saniye kaybımız yokoluşu getiriyor.

    YanıtlaSil
  4. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 100 yıl önce, Kurtuluş Savaşı yılları sırasında söylediği bir söz var. Diyor ki, “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”

    YanıtlaSil
  5. Görüşlerinize tamamen katılıyorum içinde bulunduğumuz durum içler acısı bir halde Türklüğe karşı açılmış acımasız bir savaş var

    YanıtlaSil
  6. Sevgi, hoşgörü, merhamet ve vicdanla Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ışığında birleşerek, Türk milletinin omuz omuza gelmeliyiz; Bu ülkenin huzur ve birliği için Birbirimize ihtiyacımız var.... Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu TÜRK'ÜM diyene.

    YanıtlaSil
  7. Elinize ve dilinize sağlık üstadim

    YanıtlaSil
  8. Türk kimliğimizi "ırkçılık" olarak tanıtmaya çalışmalarının amacı, bizleri Ülkemize yerleştirdikleri arap istilacıları kullanarak araplaştırmaktır. Bunun için siyasetçilerin ve yobaz hainlerin bu çabalarını boşa çıkartmak için en kısa zamanda Türk Töresi altında birleşmektir.

    YanıtlaSil
  9. Çok değerli bir anlatım. Paylaşım için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  10. Atamızın bizi uyardığı her bir konuyu görüyor izliyor ve yaşıyoruz. Yapamadığımız bir araya gelip birlik olabilmek..

    YanıtlaSil
  11. Onlar ne kadar uğraşanlar da Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk' ü hiç bir zaman yenemezler. Bir de biz onlara kocaman bir yumruk olup vurursan...

    YanıtlaSil
  12. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi, aradan bir asır da geçse, nasıl da bugünleri anlatıyor. Her satırı adım adım gerçek oluyor. Türk Gençliği damarlarındaki kanda taşıdığı bağımsızlık ateşi ve Atatürk'ün ömrü boyunca gösterdiği örneklerle, sözleriyle, yaşam şekliyle çözüme giden yolu biliyor. "Atatürk gibi düşünmek" diye deyim var başka ülkelerde. Biz de Atatürk gibi düşünelim.

    YanıtlaSil
  13. Türk gençliği milli olmayan eğitim sistemimiz sayesinde kendi tarihini geçmişini kültürünü öğrenemiyor. Din odaklı eğitim sayesinde Arapların, batı tarzı eğitim sayesinde emperyalist batının çıkarlarını savunuyor. Bir türlü kendi özünü farkedemiyor. Sorgulamaları ve araştırmaları ile bir noktadan sonra kendini farkediyor ve keşfediyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar