Milliyetçilik Ülkücülük Sağcılık Solculuk?

TENGİRCİLİK Mİ ,  GÖK TANRI İNANCIMI?

 Milliyetçilik, ülkücülük, sağcılık, solculuk... Bırakın bu ayakları. Bu ülkenin şu anda gerçek Atatürk vatanseverlerine ihtiyacı var. Atatürk gibi Türklere ihtiyacı var. Türk'ün kadim tarihinde yer alan törelerine, örf adet, gelenek ve göreneklerine ihtiyacı var.

Bize  Avrupa'nın modernlik adı altında dayattığı değişimleri ve bize dayatılan Arap kültürünü bir kenara bırakın. Türkler tarih boyunca dünyanın en ileri medeniyetine sahip olmuş, dünyaya medeniyet ışığı yaymış, kültürü ve diliyle dünyaya örnek olmuş, toprak sevdasını gönlünde yaşamış, toprağın değerini bilmiş, Gök Tanrı inancı ile Tanrının yüceliğini dünyaya tanıtmıştır.

Türkler insanların puta tapmasını, ateşe tapmasını, saçma sapan tapınmalarını bir kenara bırakmalarını sağlayan, insanlığa örnek olup Tanrı inancını yayan ve kültürleri ile örf adet, gelenek ve görenekleriyle müthiş bir tarihe sahip bir ırktır.

Türk tarihini bozmaya çalışan kültür emperyalistlerinin, başta Rusya, Çin, Amerika olmak üzere, bütün batılı ülkelerin de kültürümüzü kendi kültürlerine kattıklarını göz önüne almamız gerekiyor.

Siyasetçilerin, Adına Milliyetçilik, Adına Ülkücülük Diyerek İnsanların Gönlündeki Vatan Sevgisini Siyasete Alet Edenlerin, Yine İnsanların Tanrı İnancını Din Çerçevesi İçerisine Sokarak Onları Yozlaştırmak, Onları Ortaçağ Zihniyetinde Tutmak İçin Ellerinden Geleni Yaptıkları Siyaset Ve Politikaların Esaretinden Kurtulmanız Gerekiyor Artık.

ATATÜRK'ÜN İLKE VE İNKILAPLARIYLA ONUN DEVRİMLERİNE SAHİP ÇIKMANIZ, BİR OLMANIZ VE SADECE İNANIYORUM DEMEKLE YETİNMEYEREK, BİR ÇATI ALTINDA TOPLANMAK İÇİN ÇAĞRIMA KULAK VERMENİZ GEREKİYOR.

Lütfen artık kendinize gelin!. Siyaset ve politika içerisinde yer alan herkes  belki müstesna kişiler hariç demek gerekir, çünkü bildiğim gerçek Atatürkçü, gerçekten demokrasiyi anlamış insanları da gördüm tanıdım onları tenzih ediyorum, siyasette yer almış, politikada yer alan herkes her şeyi kullanıyor.

KİMİ ATATÜRK'Ü KULLANIYOR, KİMİ TÜRK’Ü KULLANIYOR, KİMİ MİLLİLİĞİ, MİLLİYETÇİLİĞİ, ÜLKÜCÜLÜĞÜ, TURANCILIĞI KULLANIYOR, KİMİSİ DİNİ KULLANIYOR.

Ama sonuçta ezilen, sonuçta canı yanan Türk milletidir. Ülkemizi parçalamayı kafasına koymuş emperyalist devletler, Atatürk karşısında İstiklal Savaşımızda ve özellikle de Çanakkale'de uğradıkları hezimet sonucu bu toprakları silah zoruyla, asker zoruyla alamayacaklarını, önce içten yıpratmaları ve bölmeleri, parçalamaları gerektiğini anlamışlar ve planlarını buna göre yapmışlardır. Ve 1940'tan itibaren kurdukları bu plan işliyor.

BUGÜN TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK BELASI BİZANS OYUNLARIDIR. OSMANLI TARİHİ BİZİM TARİHİMİZDİR.

Osmanlı, malesef ki zamanla hanedanlığına dönüşmüş olan, ama Osman Bey tarafından Şeyh Edebali'nin tavsiyeleriyle oluşturulmuş bir Türk devletidir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'na yine Bizans oyunları burnunu sokmuştur. Bizans tekfurunun kızıyla evlendirerek, daha sonra da hep yabancılarla evlendirerek Osmanlıyı hanedanlığına çevirmeleri de yine içten oynanmış bir oyundur.

Ama ne yazık ki Osmanlı Tarihi bizim tarihimiz içerisinde yer almıştır. Unutmayın ki Atatürk de Osmanlı İmparatorluğu'nun, Osmanlı ordusunun bir askeriydi. Hiç kimse Osmanlıyı inkar etmeye çalışmıyor. Ama Osmanlı hanedanlığının bu ülkeye verdiği zararları da göz ardı edemeyiz.

ANADOLU'NUN YIRTIK PIRTIK, ELBİSELERİ ERİMİŞ HALDE DOLAŞAN AÇ BİLAÇ İNSANLARINI VE ÖZELLİKLE AÇTIKLARI SAVAŞTA TÜRK OLAN TÜRKMENLERİ YOK ETME PAHASINA EN ÖN SAFLARDA KULLANARAK YOK ETME PLANLARINI DA GÖZ ARDI EDEMEYİZ.

Devşirmelerin, nadide insan gibi sarayda ağırlığının baş köşeye oturtturulduğunu, devşirme askerlerin komutan yapıldığını unutamayız. İstanbul fethedildikten sonra ticaret ve sanayi hakkının ve sanatkarlığın Türklere bırakılmadığını da unutamayız. Sadece ahırda görev verilen Türkleri de unutamayız.

Oysa ki Selçuklu zamanında büyük insan Nasrettin Hoca, yani Kadı Nasurettin Hoca, yani Ahi Evran, ahiliği kuran o değerli insan, esnafın, tüm Türk zanaatkarlarının bir araya gelmesini sağlamıştır. Eğer böyle güzel bir değeri Osmanlı hanedanlığı görmemişse, bu hanedanlığın  Türklere sahip çıktığını söyleyemeyiz.

Evet tarihimizde yer aldılar; ama Yavuz Sultan'ın halifelik sevdası ve Türkmenleri Güney ve Güneydoğu'ya sürmesi ve alevi inancında olan insanlara yaptığı baskı unutulmamalıdır. Yavuz Sultan Selim’i anlatırken bunları da anlatmak, tarihi yazanların görevidir.

Ve yine Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmiştir ama İstanbul'da Ortodokslara sağlamış olduğu imkanlar nedeniyle daha sonra ortaya çıkan borçların Osmanlı hanedanlığına yaptıkları ortadadır. Tarihini bilmeyen millet, yok olmaya mahkûmdur değerli kardeşlerim.

Değerli kardeşlerim. Bir an önce özünüze dönmeniz, örf adet, gelenek ve göreneklerinize sahip çıkmanız gerekiyor. Modernleşmeyin diyen yok, muhakkak ki modernleşeceksiniz. Ama modernleşelim derken dejenere olmak bu modernliğe adapte edilmemeli.

 MUHAKKAK Kİ İNSANLARIN BİR İNANCA İHTİYACI VARDIR. TANRIYA İNANMAK VE ONUN İPİNİ TUTMAK KADAR GÜZEL BİR ŞEY VAR MI ACABA?. ARACISIZ, HİÇBİR KİMSENİN ARADA ULAK OLMADIĞI BİR İNANÇ SİSTEMİDİR GÖK TANRI İNANCI. GÖK TANRI İNANCI BİR PANTEİZM İNANCI, BİR PAGANİZM İNANCI DEĞİLDİR. BİZ TANRININ BİR PARÇASI DEĞİLİZ.

Tanrının parçası olmak gibi bir zihniyeti bile bizim içimize özellikle planlı olarak sokup Gök Tanrı inancının ismini tengiricilik olarak ortaya koymalarının özellikle yapıldığının farkına varmamız gerekiyor. Gök Tanrı inancı Gök Tanrıya biat etmek, O’nun yaratmış olduğu canlı cansız ne varsa sevmek, korumak, onun adaletine yaşamımız içerisinde yer vermek ve Atalarımızdan bize aktarılmış olan tüm bilgileri değerli bilgiler olarak hafızalarımıza kaydetmek, Atalar kültürüne inanmak gibi son derece önemli ve güzel kaideleri olan bir inançtır.

 İşte böylesine saygının, sevginin, hoşgörünün en yüksek noktada olduğu ve ölmenin Tanrıya kavuşmak olduğu düşüncesiyle kocaman mangal gibi yüreklere sahip cesur insanların yer aldığı bir inanç sistemi içindedir Türk insanı. Biz Türkler Tanrıya korkuyla biat etmeyiz. Aksine Tanrıya O’nun bahşettiği sevgiyle ve aşk ile bağlıyız. Tanrıdan korkulmaz, Tanrıdan korkmanız için korkma nedenlerinizin olması gerekir.

VE YÜCE ULU TÜRK MİLLETİ, KENDİNİZE GELMELİSİNİZ, ÖZÜNÜZE DÖNMELİSİNİZ.

Öyle bir vatan toprağı bahşedilmiş ki size, dünyanın kendi kendini besleyen yedi ülkesinden birisiniz. Tekrar toprağa sarılmalısınız, toprağı işlemelisiniz. Şehirlerin beton yığınlarının arasına girerek kendinizi o stresli yaşamın içerisine sokmayın.

 Herkes okuyacağım diye bir çılgınlık içerisinde. Bu ülkenin ara elemanlara da ihtiyacı var. Artık tamirci kalmadı, değiştiren operatörler kaldı. Oysaki biz tüketen toplum olamayız. Biz önce öğreten toplum olmalıyız.

Bunları Unutmamalıyız, Çocuklarımızı Kendi Kültürümüze Göre Yetiştirmeliyiz, Türk Örf Adet, Gelenek Ve Göreneklerini Onlara İşlemeliyiz.

Çok Zengin Zihniyete Sahip, Çok Zeki, Akıllı Çocuklar Şu Anda Lise Döneminde. Onlara Türk'ün Değerini, Türk'ün Tarihini Anlatmalıyız. 

LÜTFEN BU BİLGİLER OKULLARDA DEĞİL EVLERDE VERİLMELİ VE TEKRAR EDİYORUM, GÖK TANRI İNANCINA İNANMIŞ OLANLAR, ÇAĞIRMA KULAK VERİN!.

BİR ÇATI ALTINDA TOPLANALIM. 

BİZİM BİR ÇATI ALTINDA TOPLANMAMIZ BİZİM GÜCÜMÜZÜ ORTAYA KOYAR.  

Sevgilerim Ve Saygılarımla
Uluç Levent ERTURHAN 
18 Eylül 2022

Yorumlar

  1. Bir de bu açıdan düşünmeli insanlar...

    YanıtlaSil
  2. Özümüz Gök Tanrı inancı ve Atamız Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ışığında vatansever Türk Milleti olarak bir araya gelmeliyiz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar